Aylık, Proje Bazlı, Performansa Dayalı: Hangi SEO Fiyatlandırma Modeli Sizin İçin Uygun? sorusu, dijital pazarlamanın merkezinde yer alan bir stratejik kararı temsil eder. Arama Motoru Optimizasyonu (SEO), işletmeler için en yüksek yatırım getirisine (ROI) sahip uzun vadeli stratejilerden biri olarak kabul edilmektedir. Tipik ROI oranlarının harcanan her 1$ için 7.48$ gibi seviyelerde olması, bu disiplinin gücünü kanıtlamaktadır. Ancak, bu yatırımdan elde edilecek başarının yolu, genellikle bir “kara kutu” olarak algılanan fiyatlandırma ve hizmet modelleri arasından doğru seçimi yapmaktan geçer. Piyasada “aylık seo ücretleri”, “proje bazlı seo” paketleri ve “performansa dayalı” cazip vaatler arasında kalan karar vericiler için bu rapor, stratejik bir pusula görevi görmeyi amaçlamaktadır.
Bu analizde, üç temel SEO fiyatlandırma modeli olan Aylık (Retainer), Proje Bazlı (Project-Based) ve Performansa Dayalı (Pay-for-Performance) metodolojileri, akademik bir titizlikle ve pazar gerçekleriyle ele alınacaktır.
Bu raporun temel tezi, bir SEO fiyatlandırma modeli seçiminin, yalnızca bir bütçe kararı değil, aynı zamanda stratejik bir tercih olduğudur. Bu tercih; ajansla kurulacak ilişkinin doğasını, hizmet kalitesini, karşılaşılan risk seviyesini ve en önemlisi, SEO’nun dinamik ve “sürekli” doğasına ne kadar uyum sağlandığını belirler. Bu seçim, bir işletmenin SEO’ya yönelik stratejik olgunluğunu gösteren bir turnusol kâğıdı işlevi görür. SEO, “sürekli güncellenen algoritmalar” ve “dinamik rekabet” nedeniyle “devamlılık gerektiren” bir süreçtir. Bu süreci “uzun vadeli bir sağlık yolculuğu” olarak tanımlamak gerekirken, proje bazlı çalışma “tek bir spesifik sorun için uzmana görünmek” gibidir. Dolayısıyla, bir işletmenin SEO’yu tek seferlik bir “düzeltme” olarak görmesi, temelden hatalı bir stratejik varsayıma sahip olduğunu gösterir.
Aylık (Retainer) Modelin Derinlemesine Analizi: Sürdürülebilir Dijital Varlık İnşası
“Aylık SEO ücretleri” paradigması, dijital pazarlamanın en köklü ve en yaygın işbirliği modelidir. Bu bölüm, modelin neden sürdürülebilir büyüme için sürekli bir yatırım gerektirdiğini analiz etmektedir.
Akademik Tanım ve Ekonomik Mantık
Aylık (Retainer) Model, bir ajans ile müşteri arasında genellikle 12 ila 18 ay gibi belirli bir süre için yapılan bir anlaşmadır. Bu modelde müşteri, belirli bir kapsamdaki sürekli hizmetler için her ay sabit bir ücret (“retainer fee”) öder. Sektörel araştırmalar, bu modelin %78.2’lik bir oranla SEO profesyonelleri arasında en yaygın kullanılan metodoloji olduğunu göstermektedir.
Türkiye pazarında, bu aylık SEO ücretleri; rekabet seviyesi, işletmenin büyüklüğü ve hizmet kapsamına bağlı olarak önemli farklılıklar gösterir. Ortalama maliyetler, düşük rekabetli yerel işletmeler için 10.000 TL – 15.000 TL aralığından başlayıp, yüksek rekabetli ulusal e-ticaret siteleri veya kurumsal firmalar için aylık 30.000 TL – 60.000 TL veya daha üzerine çıkabilmektedir.
Ajans-Müşteri Simbiyozu: “Ziyafet-Kıtlık” Döngüsünün Kırılması
Aylık modelin stratejik değeri, ajans-müşteri ilişkisinin ekonomik temelinde yatmaktadır. Geleneksel proje bazlı çalışan ajanslar, “ziyafet-kıtlık” (feast-famine) döngüsü olarak bilinen bir ekonomik istikrarsızlık içinde faaliyet gösterir. Büyük, yüksek bütçeli bir proje (“ziyafet”) tamamlandığında, bir sonraki işi bulmak için çabaladıkları bir “kıtlık” dönemi başlar. Bu döngü, ajansın kaynaklarını etkili bir şekilde planlamasını engeller ve genellikle uzman kadroları elde tutmayı zorlaştırır.
Aylık retainer modeli, bu istikrarsız döngüyü kırar. Ajansa öngörülebilir bir nakit akışı sağlayarak, kaynaklarını (uzmanlar, yazılımlar, zaman) daha iyi planlamasına, stratejiye odaklanmasına ve müşterinin projesine kesintisiz bir şekilde devam etmesine olanak tanır. Ajans tarafındaki bu finansal ve operasyonel istikrar, müşteriye daha yüksek kalitede, daha az kesintiye uğrayan ve daha proaktif bir hizmet olarak geri döner.
Müşteri İçin Stratejik Avantajlar: Neden “Sürekli” Olmak Zorundasınız?
SEO’nun doğası “süreklilik” üzerine kuruludur. Aylık retainer modeli, bu doğaya en uygun yapıdır:
- Algoritma Adaptasyonu: Arama motorları, özellikle Google, algoritmalarını sürekli olarak geliştirir ve günceller. Dün işe yarayan bir optimizasyon tekniği, bugünkü bir çekirdek güncellemesi (Core Update) ile tamamen geçersiz kalabilir. Aylık düzenli SEO hizmeti, bu algoritma değişikliklerine anında adapte olmayı ve web sitesinin sıralamalarını korumasını sağlar.
- Rekabetçi Parite: Rakipleriniz de büyük olasılıkla SEO çalışmalarına yatırım yapmaktadır. SEO dinamik bir süreçtir; siz aktif bir optimizasyon yapmadığınızda veya bir projeyi tamamlayıp durduğunuzda, rakipleriniz sizi geride bırakabilir. Aylık retainer, rekabetin “her zaman mevcut” olduğu bir ortamda sürekli olarak rekabetin önünde kalmayı hedefler.
Kapsam: “Aylık SEO Ücretleri” Neleri İçerir?
“Aylık SEO ücretleri” genellikle izole bir hizmeti değil, bütüncül (holistic) bir stratejiyi kapsar. Bu bütüncül yaklaşım, SEO’nun tüm yönlerini kapsayan geniş bir hizmet yelpazesi sunar:
- Teknik SEO: Site hızının artırılması, mobil uyumluluğun sağlanması, tarama bütçesinin (crawl budget) yönetilmesi, XML site haritalarının güncel tutulması ve ortaya çıkan teknik sorunların sürekli çözülmesi.
- İçerik Stratejisi ve Optimizasyonu: Pazar trendlerine ve arama niyetlerine dayalı sürekli anahtar kelime araştırması, blog yazıları, makaleler, ürün açıklamaları gibi taze ve alakalı içeriklerin üretilmesi ve mevcut içeriklerin optimize edilmesi.
- Link İnşası (Off-Page SEO): Web sitesinin otoritesini ve güvenilirliğini (E-E-A-T) artırmak için sürekli, yüksek kaliteli ve etik kurallara uygun geri bağlantı (backlink) kazanımı stratejileri.
- Aylık Raporlama ve Analiz: Organik trafik, anahtar kelime sıralamaları, dönüşüm oranları ve diğer kritik KPI’ların (Anahtar Performans Göstergeleri) aylık olarak izlenmesi ve stratejinin bu verilere göre proaktif olarak ayarlanması.
Dezavantajlar ve Potansiyel Tuzaklar
Modelin avantajlarına rağmen, bazı zorlukları da bulunmaktadır:
- Bütçe Taahhüdü: Aylık model, genellikle 12 ay gibi uzun vadeli bir bütçe taahhüdü gerektirir.
- Geciken Sonuçlar: SEO’nun doğası gereği, yapılan yatırımların anlamlı sonuçlara (trafik ve dönüşüm artışı) dönüşmesi genellikle 6 ila 12 ay sürebilir. Bu durum, kısa vadeli beklentileri olan işletmeler için sabır gerektirir.
- Şirket İçi Bilgi Eksikliği: SEO hizmetlerinin tamamen dış kaynak (outsourcing) yoluyla alınması, şirket içinde bu alanda bir uzmanlık veya bilgi birikimi oluşmasını engelleyebilir.
Bu model, SEO’yu bir “hizmet” (service) olmaktan çıkarıp, bir “iş süreci” (business process) haline getirir. Aylık model, SEO’yu satın alınan bir ürün (örneğin bir rapor) olmaktan çıkarır ve şirkete entegre edilmiş, sürekli devam eden bir süreç (örneğin pazar payı kazanma) haline getirir.
Proje Bazlı SEO: Tanımlı Hedefler İçin Cerrahi Yaklaşım
“Proje bazlı SEO” stratejisi, SEO hizmet pazarında belirli ve tanımlı ihtiyaçlara cevap veren, ancak genellikle yanlış anlaşılan bir modeldir. Bu bölüm, bu modelin ne zaman bir uzmana, ne zaman bir ortağa ihtiyacınız olduğunu ayırt etmenize yardımcı olacaktır.
Tanım ve Kapsam
Proje bazlı SEO (veya “tek seferlik SEO hizmeti”), net bir şekilde tanımlanmış bir kapsama, belirli bir başlangıç ve bitiş tarihine ve genellikle tek seferlik sabit bir fiyata sahip bir angajmandır. Bu model, genellikle “düşük bütçeli” işletmeler veya spesifik bir sorunu çözmek isteyenler tarafından tercih edilir. Hizmet kapsamında genellikle sitenin iç (on-page) ve dış (off-page) hatalarının düzeltilmesi, link yapısının ve site haritasının düzenlenmesi yer alır.
Stratejik Sınırlamalar: Tek Seferlik Müdahalenin Gerçekçi Olmayan Beklentileri
“Proje bazlı SEO” modeline yönelik en büyük yanılgı, bunun sürdürülebilir bir başarı getirebileceği beklentisidir. Araştırma ve analizler bu konuda çok nettir: “Tek seferlik SEO hizmetiyle sitenizin arama motorlarında üst bölümlere çıkabilmesi mümkün değildir”.
Bu modelin “gelecek vadeden bir hizmet türü kesinlikle olmadığı” 7 belirtilmektedir. Bunun temel nedeni, SEO’nun doğası gereği statik olmamasıdır. Rakipleriniz her gün yeni içerikler üretip optimizasyon yaparken ve Google algoritmalarını sürekli güncellerken, sizin tek seferlik optimizasyonunuz kaçınılmaz olarak hızla güncelliğini yitirir. SEO, bir maraton ise, proje bazlı bir çalışma, bu maratonda sadece ilk adımı atmak veya belki de sadece ayakkabı bağcıklarını bağlamak gibidir.
İdeal ve Meşru Kullanım Senaryoları
Sınırlamalarına rağmen, “proje bazlı seo” modelinin son derece değerli ve meşru olduğu spesifik “cerrahi” müdahale alanları vardır. Bu model, aylık modelin bir alternatifi değil, en iyi senaryoda onun öncülü veya tamamlayıcısıdır. Proje bazlı çalışma, yapılacak işin (yol haritasının) “ne” olduğunu tanımlar; aylık (retainer) model ise bu işin “nasıl” ve “sürdürülebilir” bir şekilde yapılacağını tanımlar.
Proje bazlı SEO için en yaygın ve stratejik olarak en doğru kullanım senaryoları şunlardır:
- Senaryo 1: Kapsamlı Teknik SEO Denetimi (Audit):Mevcut bir web sitesinin tüm teknik altyapısını, içerik kalitesini, backlink profilini (zararlı bağlantılar dahil) ve kullanıcı deneyimi (UX) faktörlerini 19 inceleyen derinlemesine bir analizdir. Bu projenin çıktısı, genellikle önceliklendirilmiş bir eylem planı veya “yol haritası” olur.
- Senaryo 2: Web Sitesi Taşıma (Migration) Danışmanlığı:Bir web sitesi yeniden tasarlanırken, alan adı değiştirilirken (rebranding), HTTP’den HTTPS’ye geçirilirken veya e-ticaret altyapısı güncellenirken mevcut organik trafiği ve sıralamaları kaybetmemek için alınan kritik bir danışmanlık hizmetidir. Bu, SEO başarısı kazanmaktan ziyade, mevcut başarıyı korumaya odaklı bir projedir.
- Senaryo 3: Temel Anahtar Kelime Araştırması ve Strateji Geliştirme:Pazara yeni giren bir marka veya yeni bir ürün kategorisi açan bir e-ticaret sitesi için, hedef kitlenin arama niyetlerini (search intent) haritalandıran ve içerik stratejisine temel oluşturan kapsamlı bir anahtar kelime araştırması projesidir.
Maliyet Yapısı ve Piyasa Verileri
Proje bazlı fiyatlandırma, projenin karmaşıklığına, gereken toplam çalışma saatine ve uzmanın (freelancer, danışman veya ajans) deneyimine göre büyük farklılıklar gösterir. Ahrefs tarafından yapılan bir araştırma, en popüler proje bazlı ücret aralığının 2.501$ – 5.000$ olduğunu göstermektedir. Ancak bu veriler coğrafi ve uzmanlık seviyesine göre değişir; örneğin, kıdemli danışmanlar proje başına 5.001$ – 10.000$ aralığını tercih edebilirken, büyük kurumsal ajanslar çok daha yüksek ücretler talep edebilmektedir.
Performansa Dayalı SEO Modeli: Bir Risk ve Atribüsyon Paradoksu
Performansa dayalı (Pay-for-Performance veya PFP) model, özellikle bütçe konusunda temkinli olan işletmeler için “sıfır risk” vaadiyle pazarlanan, ancak altında ciddi gizli tehlikeler barındıran bir yaklaşımdır.
Modelin Tanımı ve Yüzeysel Çekiciliği
Performansa Dayalı SEO (PFP) modeli, müşterinin yalnızca önceden belirlenmiş, somut sonuçlar elde edildiğinde ödeme yaptığı bir yapıdır. Bu sonuçlar genellikle belirli anahtar kelimelerde ilk sayfa veya ilk 3 sıralaması, organik trafikte belirli bir yüzde artışı veya bazen elde edilen potansiyel müşteri (lead) sayısı olarak tanımlanır.
Modelin temel pazarlama vaadi, müşterinin ön yatırım riskini ortadan kaldırmasıdır. Ajans, sonuç alamazsa ödeme almaz; bu da ajansın “başarıya yüksek motivasyonlu” olmasını ve en iyi stratejilerini kullanmasını teşvik edeceği varsayımına dayanır.
Risk Paradoksu: Risk Yok Olmuyor, Sadece Dönüşüm Geçiriyor
Uzman analizleri, PFP modelinin riski ortadan kaldırmadığını, sadece dönüştürdüğünü göstermektedir. Müşteri, “finansal riski” (peşin ödeme yapma riski) ajansa devrederken, karşılığında çok daha büyük ve potansiyel olarak geri döndürülemez bir “varlık riskini” (web sitesinin sağlığı, itibarı ve Google ile olan ilişkisi) üstlenir.
- “Siyah Şapka” (Black-Hat) SEO Teşviki:PFP ajansı, ödeme alabilmek için “hızlı sonuçlara” mecburdur. Bu finansal baskı, Google’ın Web Yöneticisi Yönergelerini açıkça ihlal eden etik dışı, kısa vadeli ve tehlikeli taktiklere başvurma konusunda güçlü bir teşvik yaratır. Bu taktikler arasında spam içerikli geri bağlantılar, anahtar kelime doldurma (keyword stuffing), gizleme (cloaking), intihal edilmiş veya otomatik oluşturulmuş içerik kullanımı ve Özel Blog Ağları (PBN) gibi yöntemler bulunur.
- Google Cezaları ve Uzun Vadeli Yıkım:Bu etik dışı “siyah şapka” yöntemleri, kısa vadede geçici sıralama artışları sağlayabilse de, arama motoru algoritmaları tarafından tespit edildiklerinde (ki bu kaçınılmazdır), web sitesinin ciddi “arama motoru cezaları” almasına yol açar. Bu cezalar, sıralamaların keskin bir şekilde düşmesi, organik trafiğin sıfırlanması veya sitenin Google dizininden (index) tamamen çıkarılması anlamına gelebilir. Müşteri, kısa vadeli “kazanımlar” için uzun vadeli bir yıkımla, yani en değerli dijital varlığını kaybetmekle karşı karşıya kalır.
Sektörel Konsensüs: SEO İçin Yapısal Olarak Uygulanamaz Bir Model
Sektör uzmanları arasında, PFP modelinin ücretli reklamlar (PPC) gibi anlık sonuç alınabilen disiplinler için işe yarayabileceği, ancak SEO için yapısal olarak kusurlu olduğu konusunda güçlü bir fikir birliği vardır. SEO, “bugün harca, yarın hasat et” türü bir yatırım değildir; uzun vadeli, sabır gerektiren ve bileşik getiri sağlayan bir süreçtir. PFP modelinin “hızlı sonuç” vaadi, SEO’nun bu temel doğasıyla çelişir.
Modelin Temel Zayıflığı: Atribüsyon (Attribution) Çıkmazı
Modelin operasyonel olarak çökmesinin asıl nedeni “atribüsyon” (attribution) sorunudur. Modern bir dijital pazarlama ekosisteminde, bir müşteri nadiren tek bir kanaldan gelir ve dönüşüm gerçekleştirir.
Bir kullanıcı yolculuğu örneği:
- Kullanıcı, “en iyi koşu ayakkabıları” aramasıyla sitenizi organik aramada (SEO) keşfeder (İlk Temas).
- Siteden ayrılır, ancak bir gün sonra sosyal medya reklamınızı (Facebook/Instagram) görür (İkinci Temas).
- Bir hafta sonra markanızı hatırlar ve adınızı doğrudan yazarak (Direct) sitenize gelir ve satın almayı gerçekleştirir (Son Temas).
Bu senaryoda, satışın kredisi kime aittir?. Geleneksel “Son Tıklama” (Last-click) atribüsyon modelleri, tüm krediyi “Direct” kanala verecek ve SEO’nun bu satıştaki hayati rolünü (keşif aşaması) sıfır olarak gösterecektir. Uzun satış döngüleri (extended sales cycles), çevrimdışı etkileşimler (örneğin, yerel SEO sayesinde fiziksel mağazayı ziyaret etme) ve izlenemeyen diğer temas noktaları, SEO’nun gerçek performansını ve değerini ölçmeyi imkânsız hale getirir.
Performansın sadece SEO’dan kaynaklandığını kanıtlamak neredeyse imkânsız olduğundan, PFP sözleşmeleri kaçınılmaz olarak müşteri ile ajans arasında anlaşmazlıklara yol açar. Bu durum, ajansın “ölçülmesi kolay” ama “değersiz” metriklere odaklanmasına neden olur. Örneğin, “aranma hacmi düşük, faydasız uzun kuyruklu anahtar kelimelerde” sıralama almak gibi.
Bu model, bir ajansın yeteneklerine olan “güvenini” değil, genellikle istikrarlı retainer müşteriler bulamadığı için nakit akışı yaratma “çaresizliğini” gösterir. Sektörde saygın ajansların %6’sından azı bu modeli kullanmaktadır.
Stratejik Karar Çerçevesi: İşletme Hedeflerinize Göre Model Seçimi
Doğru SEO fiyatlandırma modelini seçmek, işletmenizin hedeflerini, mevcut durumunu ve risk toleransını doğru analiz etmekle başlar. Bu bölüm, “boş metriklerden” (vanity metrics) gerçek yatırım getirisine (ROI) giden yolda hangi modelin hangi işletme için anlamlı olduğunu ortaya koymaktadır.
Başarıyı Doğru Tanımlamak: KPI (Anahtar Performans Göstergesi) Seçimi
Doğru modeli seçmeden önce, “başarıyı” doğru terimlerle tanımlamak gerekir.
- Boş Metrik (Vanity Metric): Sadece “anahtar kelime sıralaması”. Bir anahtar kelimede sıralama almak önemlidir, ancak bu sıralama nitelikli trafiğe veya ticari bir dönüşüme (satış, form doldurma) yol açmıyorsa anlamsızdır. Analizlerin gösterdiği gibi, Google’da ilk 3 sıra tüm trafiği çekerken, 4. sırada olmak “belki de hiç trafik alamıyor” olmanız anlamına gelebilir.
- Gerçek Metrik (Actionable Metric): Başarıyı ölçmek için odaklanılması gereken Anahtar Performans Göstergeleri (KPI) şunlardır:
- Organik Trafik: Arama motorlarından gelen, hedef kitleyle uyumlu, nitelikli ziyaretçi sayısı.
- Dönüşüm Oranı (Conversion Rate): Bu organik trafiğin ne kadarının (satış, kayıt olma, vb.) istenen ticari eylemi gerçekleştirdiği.
- Yatırım Getirisi (ROI): SEO’ya harcanan her 1 TL’nin, işletmeye ne kadar gelir olarak geri döndüğü.
Hangi Model, Hangi Senaryo? İşletme Profiline Göre Analiz
Doğru SEO fiyatlandırma modeli, işletmenizin olgunluğuna, bütçesine ve hedeflerine bağlıdır.
- Senaryo A: Küçük İşletme / Yerel Hizmet (Örn: Restoran, Avukat, Diş Kliniği)
- Strateji: Bu tür işletmeler için “proje bazlı seo” modeliyle başlamak genellikle mantıklıdır. Bu proje; Google İşletme Profili (GBP) optimizasyonu, temel yerel anahtar kelime çalışması ve web sitesinin temel teknik denetimini içeren bir “temel kurulum” projesi olabilir.
- Gelecek Adımı: Ancak, rekabetin olduğu yerel pazarlarda bile bu temel yeterli olmayacaktır. Büyüme hedefi varsa, bu temelin üzerine inşa edilecek ve sürekli içerik/itibar yönetimi sağlayacak düşük bütçeli bir “aylık (retainer)” modele (örneğin, 10.000 TL – 15.000 TL segmenti) geçiş yapılmalıdır.
- Senaryo B: E-Ticaret Sitesi / Ulusal KOBİ (Orta-Yüksek Rekabet)
- Strateji: “Aylık (Retainer) Model” tartışmasız en doğru, hatta tek geçerli seçimdir. Yüzlerce veya binlerce ürün sayfası, dinamik kategori optimizasyonu, karmaşık teknik SEO ihtiyaçları (tarama bütçesi yönetimi, yapısal veri) ve ulusal düzeydeki yoğun rekabet, “sürekli” ve “bütüncül” bir yönetimi zorunlu kılar.
- Risk: Bu segment için “proje bazlı” model tamamen yetersiz kalacak, “performansa dayalı” model ise sitenin geleceği için varoluşsal bir risk teşkil edecektir.
- Senaryo C: Kurumsal Firma / Çok Uluslu Operasyon (Yüksek Rekabet)
- Strateji: “Aylık (Retainer) Model” (Premium Segment) tek seçenektir. Bu seviyede aranan şey, sadece teknik uygulama değil, “istikrar” ve “derin stratejik ortaklıktır”. Ajansın “ziyafet-kıtlık” döngüsünde olması veya kısa vadeli taktikler peşinde koşması kabul edilemez.
- Tamamlayıcı: “Proje bazlı” çalışma, bu retainer anlaşmasına ek olarak, uluslararası yeni bir pazar analizi veya on binlerce sayfayı içeren büyük bir site taşıması gibi spesifik, büyük ölçekli ve tanımlı görevler için kullanılır.
Karşılaştırmalı Analiz: Karar Matrisi
“Hangi SEO fiyatlandırma modeli sizin için uygun?” sorusuna yanıt vermek için, üç modelin temel özelliklerini özetleyen aşağıdaki karar matrisi kritik bir araçtır.
| Özellik | Aylık (Retainer) Model | Proje Bazlı (Project-Based) Model | Performansa Dayalı (PFP) Model |
| Ödeme Yapısı | Sabit aylık ücret | Tek seferlik, proje başında sabit ücret | Sonuç (sıralama, trafik) elde edildiğinde ödeme |
| Stratejik Odak | Uzun vadeli, sürdürülebilir büyüme; bütüncül | Kısa vadeli, spesifik sorun çözümü; cerrahi | Kısa vadeli, hızlı sonuç; genellikle izole metrikler |
| İdeal Kullanım | E-ticaret, Kurumsal, Orta/Yüksek rekabetteki KOBİ’ler | Yeni başlayanlar (temel kurulum), spesifik ihtiyaçlar (audit, taşıma) | Önerilmez. (Genellikle istikrarlı müşteri bulamayan ajanslar.) |
| Temel Avantaj | Stratejik ortaklık, sürekli adaptasyon, istikrar | Net maliyet, tanımlı kapsam, düşük bütçeli başlangıç | Yüzeysel: Düşük ön yatırım riski |
| Temel Risk Faktörü | Uzun vadeli bütçe taahhüdü, sonuçların yavaş gelmesi | Stratejik sınırlama: Uzun vadeli sonuç getirmez | Yüksek Risk: “Siyah Şapka” taktikler, Google cezaları, varlık kaybı |
Sonuç: SEO’yu Bir Maliyet Kalemi Değil, Uzun Vadeli Bir Yatırım Olarak Konumlandırmak
Bu detaylı analizin ortaya koyduğu gibi, Aylık, Proje Bazlı, Performansa Dayalı modeller, sadece farklı fiyat etiketleri değil, temelde farklı iş felsefelerini ve stratejik risk profillerini temsil etmektedir.
Proje bazlı SEO, bir binanın temelini atmak veya hasarlı bir duvarı onarmak gibidir; gereklidir, ancak tek başına içinde yaşanacak sürdürülebilir bir yapı oluşturmaz.
Performansa dayalı model, kâğıt üzerinde cazip görünse de, binanızı inşa etmek için temelinin sağlamlığına bakılmaksızın en hızlı ve en ucuz (ve çoğu zaman yasaklanmış) malzemeleri kullanan bir müteahhide güvenmeye benzer. Risk, kısa vadeli finansal kazançtan çok daha büyüktür: tüm dijital varlığınızı, yani web sitenizi kaybetmektir.
Aylık (Retainer) modeli ise, SEO’yu “uzun vadeli bir yatırım” ve “sürekli bir sağlık yolculuğu” olarak gören stratejik bir yaklaşımdır. Bu, binayı inşa etmek, içini dekore etmek ve daha da önemlisi, pazar fırtınalarına (algoritma güncellemeleri) ve rekabete karşı sürekli bakımını yapmak ve güçlendirmek için bir ortaklık kurmaktır.
Bu noktada, Promedyanet olarak benimsediğimiz “sürekli çalışma” felsefesi, SEO’nun doğasıyla tam bir metodolojik uyum içindedir. Dijital başarı, bir kez “elde edilen” bir kupa değil, pazar dinamiklerine ve algoritma güncellemelerine karşı her gün “korunan” ve “geliştirilen” canlı, organik bir süreçtir.
Sizin için doğru SEO fiyatlandırma modeli seçimi, bu nedenle, yalnızca “aylık seo ücretleri” veya “proje bazlı seo” maliyetlerini karşılaştırmak değil, dijital geleceğinizi inşa etmek için nasıl bir stratejik ortaklık kurmak istediğinizi seçmektir.
