SEO Fiyatları Nasıl Belirlenir, dijital pazarlama yatırımlarının geri dönüşünü (ROI) doğrudan etkileyen kritik bir sorudur. Bu soruya verilecek yanıt, basit bir fiyat listesinden çok daha karmaşıktır; zira Arama Motoru Optimizasyonu (SEO), raftan alınan bir ürün değil, her işletmenin kendine özgü hedeflerine, pazar dinamiklerine ve mevcut dijital varlıklarına göre şekillendirilen stratejik bir danışmanlık hizmetidir. SEO’yu bir maliyet kalemi olarak görmek yerine, organik trafik artışı, marka otoritesi inşası ve nihayetinde satışların artırılması gibi somut iş sonuçları üreten bir yatırım olarak konumlandırmak, sürecin en başında doğru bir zihinsel çerçeve oluşturur. Standart bir SEO fiyatı sunmanın yanıltıcı olmasının temel nedeni, her projenin benzersiz bir başlangıç noktasına ve farklı bir hedefe sahip olmasıdır.
Bu nedenle, dijital pazarlama alanında faaliyet gösteren Promedyanet gibi uzman danışmanlık firmaları, özellikle Kocaeli gibi rekabetçi yerel pazarlardan ulusal ve uluslararası arenalara kadar, işletmelere özel, ölçülebilir hedeflere dayalı stratejiler sunarak bu karmaşıklığı yönetir. Bu makale, SEO hizmeti maliyetlerinin ardındaki temel dinamikleri, fiyatlandırma modellerini ve bir yatırım olarak SEO’nun değerini belirleyen faktörleri akademik bir titizlikle inceleyerek, işletmelerin bu kritik konuda bilinçli kararlar almasını sağlamayı amaçlamaktadır.
1. SEO Fiyatlandırma Modellerinin Kapsamlı Analizi: İşletmeniz İçin Doğru Yaklaşım Hangisi?
Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) hizmetleri için bir bütçe ayırırken, işletmelerin karşılaşacağı en temel ayrım, hizmetin nasıl yapılandırıldığı ve ücretlendirildiğidir. Farklı fiyatlandırma modelleri, farklı iş hedeflerine, bütçe esnekliklerine ve taahhüt seviyelerine hitap eder. Her modelin kendine özgü avantajları ve dezavantajları bulunur ve doğru modeli seçmek, yatırımın başarısı için kritik öneme sahiptir. Bu bölümde, sektörde en yaygın olarak kullanılan ticari modelleri derinlemesine inceleyerek, hangi yaklaşımın hangi tür işletme için daha uygun olduğunu analitik bir bakış açısıyla ortaya koyacağız. Bu analiz, bir işletmenin ne için ödeme yaptığını ve seçilen ödeme yapısının stratejik hedefleriyle nasıl uyumlu olduğunu netleştirmeyi hedefler.
Aylık Sürekli Danışmanlık (Retainer) Modeli
Aylık sürekli danışmanlık, bilinen adıyla “retainer” modeli, SEO sektöründeki en yaygın ve stratejik olarak en sağlam fiyatlandırma yapısıdır. Bu modelin temel mantığı, SEO’nun tek seferlik bir proje değil, sürekli ve dinamik bir süreç olduğu gerçeğine dayanır. Arama motoru algoritmaları sürekli güncellenirken, rakipler de dijital pazardaki paylarını artırmak için aralıksız çalışır. Bu nedenle, sürdürülebilir başarı elde etmek isteyen bir işletmenin, sürekli optimizasyon, izleme ve adaptasyon gerektiren bir stratejiye ihtiyacı vardır. Aylık model, tam olarak bu ihtiyacı karşılar.
Türkiye’deki SEO fiyatları bu modelde oldukça geniş bir yelpazede dağılım gösterir. Giriş seviyesi veya düşük rekabetli nişler için aylık ücretler 8.500 TL gibi rakamlardan başlayabilirken , orta ölçekli işletmeler ve daha rekabetçi sektörler için bu rakam genellikle 10.000 TL ile 30.000 TL arasında değişmektedir. Kurumsal düzeyde, çok dilli veya yüksek rekabetli e-ticaret siteleri için sunulan kapsamlı hizmetlerde ise aylık SEO hizmeti bedelleri 60.000 TL’yi aşabilmektedir.
Bu model kapsamında sunulan hizmetler genellikle teknik site sağlığının sürekli izlenmesi, yeni içeriklerin geliştirilmesi ve optimize edilmesi, otorite artırıcı backlink stratejilerinin uygulanması ve performansın düzenli olarak şeffaf raporlarla sunulması gibi bütüncül bir yaklaşımı içerir. Bu yapı, ajans ile müşteri arasında bir satıcı-alıcı ilişkisinden ziyade, ortak hedeflere doğru ilerleyen bir stratejik ortaklık kurulmasını teşvik eder. Performans verilerine dayalı olarak stratejinin sürekli olarak iyileştirilmesine olanak tanıması, bu modelin en büyük avantajıdır.
Proje Bazlı (Tek Seferlik) Fiyatlandırma
Proje bazlı fiyatlandırma modeli, belirli ve net bir şekilde tanımlanmış hedeflere ulaşmak için tasarlanmıştır. Bu yaklaşım, genellikle SEO sürecinin tamamını kapsamak yerine, spesifik bir ihtiyacı gidermeye odaklanır. Örneğin, yeni bir web sitesinin lansmanı öncesinde gerçekleştirilecek kapsamlı bir teknik SEO denetimi, Google tarafından uygulanan bir cezadan kurtulma (penalty recovery) çalışması, karmaşık bir web sitesi taşıma (migration) projesi veya belirli bir anahtar kelime grubu için hedeflenmiş bir backlink kampanyası gibi görevler proje bazlı olarak fiyatlandırılabilir.
Türkiye’deki piyasa verilerine göre, tek seferlik bir teknik SEO analizi ve raporlaması 16.000 TL ile 32.000 TL arasında bir maliyete sahip olabilirken, projenin karmaşıklığına ve kapsamına bağlı olarak genel proje ücretleri 5.000 TL’den başlayıp 65.000 TL’ye kadar çıkabilmektedir.
Özellikle backlink paketleri, genellikle tek seferlik bir ücret karşılığında sunulur ve bu paketlerin fiyatları, içerdiği link sayısı ve kalitesine göre değişiklik gösterir. Proje bazlı model, özellikle bütçesi kısıtlı olan veya tam zamanlı bir SEO taahhüdüne girmeden önce bir ajansın yeteneklerini ve çalışma şeklini test etmek isteyen işletmeler için cazip bir seçenektir. Ancak bu modelin en temel sınırlılığı, SEO’nun doğasında var olan süreklilik ilkesini göz ardı etmesidir. Tek seferlik bir optimizasyon, sitenin o anki durumunu iyileştirebilir, ancak arama motoru algoritmalarındaki değişikliklere veya rakiplerin yeni hamlelerine karşı bir koruma sağlamaz. Sıralamalarda elde edilen kazanımların zamanla kaybedilme riski yüksektir, çünkü optimizasyon sürekli bir çaba gerektirir.
Saatlik Danışmanlık ve Uygulama Ücretleri
Saatlik ücretlendirme modeli, SEO hizmetleri arasında en esnek olanıdır ve genellikle tam kapsamlı bir kampanya yönetimi yerine, belirli konularda uzman rehberliğine ihtiyaç duyan işletmeler tarafından tercih edilir. Bu model, özellikle kendi bünyesinde bir pazarlama ekibi bulunduran ancak belirli teknik veya stratejik zorluklarla karşılaştığında dışarıdan bir uzmanın görüşüne başvurmak isteyen şirketler için idealdir. Örneğin, karmaşık bir log dosyası analizi, uluslararası SEO için hreflang etiketlerinin doğru yapılandırılması, yapılandırılmış veri (schema markup) hatalarının giderilmesi veya yeni bir içerik stratejisi için beyin fırtınası gibi spesifik görevler için saatlik danışmanlık alınabilir.
Türkiye’de SEO uzmanlarının saatlik danışmanlık ücretleri, uzmanın deneyimi, uzmanlık alanı ve projenin teknik karmaşıklığına bağlı olarak genellikle 300 TL ile 3.000 TL arasında değişmektedir. Uluslararası düzeyde tanınan uzmanlar veya daha karmaşık kurumsal projeler için bu rakamlar daha da yükselebilir. Bu modelin en büyük avantajı, maliyet etkinliğidir; işletmeler sadece ihtiyaç duydukları süre kadar ödeme yaparlar ve uzun vadeli bir mali taahhüde girmek zorunda kalmazlar.
Ancak, kapsamlı ve sürekli bir SEO kampanyası yürütmek için saatlik modelin kullanılması genellikle verimsiz ve pahalı bir yöntem olabilir. Sürekli optimizasyon, içerik üretimi ve link inşası gibi zaman alıcı görevlerin saatlik ücretle yapılması, bütçenin hızla tükenmesine ve projenin maliyetinin öngörülemez hale gelmesine neden olabilir. Bu nedenle, saatlik danışmanlık en iyi şekilde, hedefi net ve sınırlı olan, kısa süreli problem çözme senaryolarında işe yarar.
Performansa Dayalı Modeller ve Başarı Metrikleri
Performansa dayalı fiyatlandırma, teoride işletmeler için en cazip modellerden biri olarak görünür. Bu modelde ödeme, önceden belirlenmiş somut hedeflere (KPI – Key Performance Indicator) ulaşılmasına bağlanır. Bu hedefler, belirli anahtar kelimelerde ilk sayfaya veya ilk üçe girme, organik trafikte belirli bir yüzde oranında artış sağlama veya organik kanallardan gelen dönüşüm sayısını artırma gibi metrikler olabilir. Bu model, ajansın veya uzmanın kendi yeteneklerine olan güvenini sergilediği ve müşterinin riskini minimize ettiği için ilgi çekicidir. Fiyat aralıkları, hedeflerin zorluğuna ve potansiyel getirisine bağlı olarak oldukça değişkendir; basit hedefler için 15.000 TL gibi rakamlardan başlarken, çok rekabetçi sektörlerde büyük ölçekli başarılar için 200.000 TL’yi aşan ödemeler söz konusu olabilir.
Ancak, bu modelin pratikte uygulanması bazı ciddi zorluklar içerir. Saygın ve deneyimli SEO ajansları genellikle performansa dayalı modellerden kaçınır. Bunun temel nedeni, SEO sonuçlarının ajansın kontrolü dışındaki çok sayıda faktöre bağlı olmasıdır. Google’ın ani bir algoritma güncellemesi, rakip bir firmanın beklenmedik bir pazarlama hamlesi veya müşterinin web sitesinde yaptığı teknik bir değişiklik, tüm çabalara rağmen sonuçları olumsuz etkileyebilir.
Ayrıca, bu model, ajansı kısa vadeli hedeflere ulaşmak için Google’ın yönergelerine aykırı, riskli “black-hat” taktikler kullanmaya teşvik edebilir. Örneğin, hedeflenen sıralamaya hızla ulaşmak için kalitesiz ve spam içerikli backlinkler satın almak, kısa vadede bir başarı gibi görünse de uzun vadede sitenin Google tarafından cezalandırılmasına ve tüm organik görünürlüğünü kaybetmesine neden olabilir. Bu nedenle, performansa dayalı modeller cazip görünse de, potansiyel riskleri ve etik kaygıları nedeniyle sektörde dikkatle yaklaşılması gereken bir fiyatlandırma yapısıdır.
2. SEO Fiyatları Nasıl Belirlenir: Maliyeti Şekillendiren Temel Dinamikler
SEO Fiyatları Nasıl Belirlenir sorusunun yanıtı, bir dizi dinamik ve birbiriyle ilişkili faktörün analitik bir değerlendirmesini gerektirir. SEO, standartlaştırılmış bir hizmet olmadığından, her proje için fiyat teklifi, o projeye özgü zorlukların, hedeflerin ve fırsatların bir yansımasıdır. Bu bölümde, bir SEO projesinin maliyetini belirleyen en temel değişkenler olan sektör rekabeti, proje kapsamı, web sitesi türü ve hizmeti sunan ajansın veya uzmanın deneyimi gibi kritik unsurları derinlemesine inceleyeceğiz. Bu dinamiklerin anlaşılması, işletmelerin aldıkları fiyat tekliflerini doğru bir şekilde yorumlamalarına ve bütçelerini stratejik olarak planlamalarına olanak tanır. Maliyetin sadece yapılacak işlerin bir listesi değil, aynı zamanda hedeflenen pazarda başarıya ulaşmak için aşılması gereken engellerin bir ölçüsü olduğunu kavramak, doğru yatırım kararını vermenin anahtarıdır.
Sektörel Rekabet ve Anahtar Kelime Zorluğunun Belirleyici Rolü
Bir SEO projesinin maliyetini belirleyen en önemli ve genellikle en ağırlıklı faktör, hedeflenen sektörün rekabet yoğunluğu ve bu sektörle ilişkili anahtar kelimelerin zorluk seviyesidir. SEO hizmeti fiyatlandırması, temelde bir pazara giriş maliyetinin hesaplanmasıdır. Eğer hedeflenen arama sonuçları sayfasında (SERP) yıllardır faaliyet gösteren, yüksek otoriteye sahip, binlerce kaliteli backlinki ve zengin içerik arşivi olan rakipler bulunuyorsa, yeni bir oyuncunun bu sıralamaları elde etmesi için çok daha yoğun, kapsamlı ve dolayısıyla maliyetli bir çaba gerekecektir.
Örneğin, finans, hukuk, sağlık veya rekabetçi e-ticaret gibi sektörlerde SEO fiyatları her zaman daha yüksektir. Düşük rekabetli, niş bir pazar için aylık 8.500 TL – 10.500 TL aralığında bir bütçe yeterli olabilirken, yüksek rekabetli bir alanda bu rakam kolaylıkla 12.000 TL – 17.200 TL bandını ve üzerine çıkabilir.
Rekabet analizi süreci, rakiplerin domain otoritelerini, backlink profillerinin gücünü ve kalitesini, içerik stratejilerinin derinliğini ve teknik SEO yetkinliklerini incelemeyi içerir. Bir ajansın sunduğu fiyat teklifi, sadece belirli görevleri yerine getirme maliyetini değil, aynı zamanda mevcut rakiplerle aradaki otorite ve kalite farkını kapatmak için gereken yatırımın bir yansımasıdır. “iPhone satın al” gibi bir anahtar kelimede Apple, Hepsiburada gibi devlerle rekabet etmenin maliyeti, “Kocaeli butik pastane” gibi yerel ve daha az rekabetçi bir anahtar kelimeye göre katbekat fazla olacaktır.
Proje Kapsamı ve İşletme Hedeflerinin Fiyata Etkisi (Yerel, Ulusal, Uluslararası)
Projenin kapsamı, SEO maliyetini doğrudan etkileyen bir diğer temel değişkendir. Kapsam, en basit tanımıyla, dijital rekabetin gerçekleşeceği coğrafi ve tematik alanın büyüklüğünü ifade eder. Bu noktada en belirgin ayrım yerel, ulusal ve uluslararası SEO stratejileri arasında ortaya çıkar. Kocaeli gibi belirli bir şehir veya bölgedeki müşterilere hizmet veren yerel bir işletme (örneğin bir tesisatçı veya restoran) için yürütülecek yerel SEO çalışması, rekabetin daha sınırlı bir alanda olması nedeniyle genellikle daha düşük maliyetlidir.
Yerel SEO projeleri için aylık bütçeler 7.500 TL – 10.000 TL aralığında olabilir. Ancak, tüm Türkiye’yi hedefleyen ulusal bir e-ticaret sitesi için rekabet havuzu aniden on binlerce rakibi içerecek şekilde genişler. Bu durum, daha fazla anahtar kelimeyi hedeflemeyi, daha geniş bir kitleye hitap eden içerikler üretmeyi ve ulusal düzeyde otoriteye sahip sitelerden backlink almayı gerektirir, bu da maliyetleri önemli ölçüde artırır. En büyük maliyet artışı ise uluslararası SEO projelerinde görülür.
Farklı ülkeleri ve dilleri hedeflemek, sadece web sitesinin teknik olarak çok dilli hale getirilmesinden ibaret değildir. Her yeni pazar, kendi benzersiz rekabet dinamiklerine, arama alışkanlıklarına ve kültürel beklentilerine sahiptir. Bu, her ülke için ayrı bir rakip analizi, yerelleştirilmiş içerik stratejisi ve o bölgeye özgü link inşası kampanyası yürütmek anlamına gelir. Dolayısıyla, uluslararası SEO, esasen birden fazla SEO kampanyasının paralel olarak yönetilmesidir ve bu da maliyetleri katlayarak 20.000 TL’den 100.000 TL’yi aşan bütçeler gerektirebilir. İşletmenin hedefleri de kapsam kadar önemlidir: Sadece ilk sayfada yer almak mı, yoksa kategorideki en rekabetçi anahtar kelimede birinci sırada olmak mı hedefleniyor? Birincilik hedefi, çok daha agresif ve maliyetli bir strateji gerektirir.
Web Sitesi Türünün Maliyete Yansıması: E-ticaret, Kurumsal ve Hizmet Odaklı Siteler
Web sitesinin türü ve yapısı, optimizasyon için gereken iş yükünü ve dolayısıyla SEO fiyatlarını doğrudan belirler. Farklı site türleri, farklı karmaşıklık seviyelerine ve optimizasyon ihtiyaçlarına sahiptir. E-ticaret siteleri, genellikle SEO maliyetleri açısından en üst sıralarda yer alır. Bunun temel nedeni, bu sitelerin sahip olduğu sayfa sayısının ve yapısal karmaşıklığın çok yüksek olmasıdır. Binlerce ürün, yüzlerce kategori ve alt kategori, filtreleme (faceted navigation) sayfaları gibi unsurlar, yönetilmesi gereken devasa bir yapı ortaya çıkarır.
Her bir ürün sayfası, kendi başına bir açılış sayfası (landing page) potansiyeli taşır ve her birinin başlık, meta açıklama, ürün açıklaması ve görsel optimizasyonu gibi açılardan benzersiz bir şekilde optimize edilmesi gerekir. Bu ölçekteki bir iş yükü, doğal olarak maliyeti artırır. Kurumsal bir firma sitesi için aylık 15.000 TL’lik bir bütçe yeterli olabilirken, büyük bir e-ticaret projesi için bu rakam 24.000 TL veya çok daha fazlası olabilir. Kurumsal web siteleri, genellikle daha az sayıda sayfaya sahiptir (anasayfa, hakkımızda, hizmetler, blog, iletişim vb.) ve temel amaçları marka tanıtımı ve bilgi sunmaktır.
Bu sitelerde SEO çalışmaları, genellikle ana hizmet sayfalarını ve blog içeriklerini hedefleyerek marka otoritesini artırmaya odaklanır. Hizmet odaklı siteler (örneğin bir avukatlık bürosu veya dijital ajans sitesi), kurumsal sitelere benzer bir yapıya sahip olmakla birlikte, genellikle her bir hizmet için detaylı açılış sayfaları oluşturarak potansiyel müşteri kazanımını (lead generation) hedefler. Büyük kurumsal yapılar veya holdingler için sunulan kurumsal SEO hizmetleri ise, marka itibar yönetimi, çoklu dil desteği ve detaylı teknik analizler gibi ek katmanlar içerdiğinden, bütçeleri 25.000 TL’den başlayıp 100.000 TL’yi aşabilir.
Ajans veya Uzman Deneyiminin Fiyatlandırma Üzerindeki Etkisi
SEO hizmetinin maliyetini belirleyen soyut ancak son derece önemli bir faktör, hizmeti sunan ajansın veya uzmanın deneyimi, uzmanlığı ve sektördeki itibarıdır. Dijital pazarlama dünyasında, özellikle de SEO gibi sonuçların uzun vadede alındığı ve risk yönetiminin kritik olduğu bir alanda, tecrübe doğrudan bir değer ifade eder. Sektörde 10 yıldan fazla deneyime sahip, kanıtlanmış başarı hikayeleri ve güçlü referansları olan bir ajansın talep edeceği ücret, sektöre yeni girmiş veya daha az tecrübeli bir uzmana göre doğal olarak daha yüksek olacaktır. Veriler, 10+ yıl tecrübeli ajansların hizmet başlangıç fiyatlarının 5.000 TL’den başladığını, daha az deneyimli firmaların ise 1.500 TL – 3.000 TL gibi daha düşük fiyatlar sunabildiğini göstermektedir.
Bu fiyat farkı, sadece bir prestij göstergesi değildir; aynı zamanda risk ve kalite farkının bir yansımasıdır. Deneyimli bir SEO uzmanı, hangi stratejilerin sürdürülebilir sonuçlar getireceğini, hangi taktiklerin ise Google tarafından cezalandırılma riski taşıdığını bilir. Ucuz hizmetler sunan deneyimsiz kişiler, genellikle sitenin uzun vadeli sağlığını tehlikeye atabilecek, spam içerikli backlink alımı gibi “black-hat” yöntemlere başvurabilirler. Böyle bir durumda, başlangıçta yapılan tasarruf, ileride bir Google cezasını kaldırmak ve sitenin kaybettiği itibarı yeniden inşa etmek için harcanacak çok daha büyük maliyetlere yol açabilir. Dolayısıyla, deneyimli bir ajansa ödenen daha yüksek fiyat, aslında bir tür riskten korunma ve başarı olasılığını artırma yatırımıdır. Ajansın şeffaf raporlama süreçleri, proaktif iletişimi ve stratejik danışmanlık yeteneği de bu değerin bir parçasıdır.
3. Web Sitenizin Mevcut Durumu: SEO Maliyetinin Teknik ve Yapısal Temelleri
Herhangi bir SEO stratejisinin başlangıç noktası ve maliyetinin temel belirleyicisi, optimize edilecek web sitesinin mevcut durumudur. Bir SEO projesine, üzerine yeni bir yapı inşa edilecek bir arsa gibi yaklaşılabilir. Eğer arsa sağlam, altyapısı hazır ve temiz ise inşaat süreci daha hızlı ve daha az maliyetli olur. Ancak arsa bataklık, engebeli veya molozlarla doluysa, inşaata başlamadan önce ciddi bir zemin etüdü ve ıslah çalışması gerekir. Bu ek çalışma, projenin başlangıç maliyetini ve süresini doğrudan artırır.
Benzer şekilde, teknik olarak sağlıklı, hızlı ve iyi yapılandırılmış bir web sitesi için SEO çalışmaları daha verimli ilerlerken; yavaş, hatalarla dolu ve arama motorları tarafından taranması zor bir site, öncelikle kapsamlı bir “teknik iyileştirme” sürecinden geçmek zorundadır. Bu temel onarım aşaması, büyüme odaklı SEO yatırımlarının boşa gitmemesi için zorunlu bir ön adımdır ve projenin toplam maliyetinin önemli bir parçasını oluşturur.
Teknik SEO Analizi: Site Sağlığının Fiyatlandırmaya Etkisi
Bir SEO projesinin ilk ve en kritik adımı, web sitesinin derinlemesine bir teknik analizden geçirilmesidir. Bu analiz, sitenin arama motoru botları tarafından ne kadar verimli bir şekilde taranabildiğini, anlaşılabildiğini ve dizine eklenebildiğini ortaya koyar. Teknik SEO, bir web sitesinin “iskelet sistemidir” ve bu sistemdeki herhangi bir sorun, sitenin genel performansını ciddi şekilde etkiler. Teknik denetim sırasında ortaya çıkan sorunların giderilmesi, projenin başlangıç maliyetine doğrudan eklenir, çünkü bu sorunlar çözülmeden yapılacak içerik veya backlink çalışmalarının etkisi sınırlı kalacaktır.
Teknik analizde incelenen temel unsurlar arasında site hızı, mobil uyumluluk, tarama hataları (crawl errors), kırık linkler, yinelenen içerik (duplicate content) sorunları, yanlış yapılandırılmış yönlendirmeler (redirects), ve robots.txt
veya canonical
etiketlerinin hatalı kullanımı gibi kritik konular yer alır. Sadece bu denetim sürecinin maliyeti bile, sitenin büyüklüğüne ve karmaşıklığına bağlı olarak binlerce lira olabilir ve tespit edilen sorunların düzeltilmesi için gereken uygulama maliyetleri buna eklenir.
Temelde, teknik SEO borcu olarak adlandırılabilecek bu durum, büyüme odaklı pazarlama yatırımlarının etkili olabilmesi için öncelikle ödenmesi gereken bir borçtur. Teknik olarak sorunlu bir web sitesine içerik ve backlink yatırımı yapmak, delik bir kovaya su doldurmaya benzer; çabaların büyük bir kısmı boşa gidecektir. Bu nedenle, başlangıçtaki teknik onarım maliyeti, gelecekteki tüm pazarlama harcamalarının yatırım getirisini koruyan bir güvence mekanizması olarak görülmelidir.
Site Hızı, Mobil Uyumluluk ve Core Web Vitals Optimizasyon Maliyetleri
Google, kullanıcı deneyimini sıralama faktörleri arasında giderek daha fazla önceliklendirmektedir. Bu bağlamda, bir web sitesinin yüklenme hızı, mobil cihazlardaki kullanılabilirliği ve Core Web Vitals olarak bilinen temel web metrikleri, doğrudan birer sıralama sinyali haline gelmiştir. Site hızı, bir kullanıcının sitede kalıp kalmayacağını belirleyen ilk etkileşim noktasıdır. Yavaş yüklenen bir sayfa, yüksek “hemen çıkma oranlarına” (bounce rate) yol açar, bu da Google’a sitenin kullanıcılar için değerli olmadığı sinyalini gönderir. Mobil uyumluluk ise, aramaların büyük çoğunluğunun mobil cihazlardan yapıldığı günümüz dünyasında mutlak bir zorunluluktur. Google’ın “mobile-first indexing” (önce mobil dizine ekleme) politikası, sitenizin mobil versiyonunu birincil versiyon olarak değerlendirdiği anlamına gelir.
Core Web Vitals (Largest Contentful Paint – LCP, First Input Delay – FID, Cumulative Layout Shift – CLS) ise sayfa yükleme performansı, etkileşim hızı ve görsel kararlılık gibi teknik kullanıcı deneyimi unsurlarını ölçer. Bu metriklerin iyileştirilmesi, genellikle önbellekleme (caching) mekanizmalarının optimize edilmesi, resim dosyalarının sıkıştırılması, sunucu yanıt sürelerinin azaltılması ve JavaScript/CSS kodlarının verimli bir şekilde yüklenmesi gibi teknik müdahaleler gerektirir. Bu tür optimizasyonlar, genellikle uzman web geliştiricilerinin veya teknik SEO uzmanlarının müdahalesini gerektirdiğinden, projenin maliyet kalemine doğrudan eklenen, özel ve genellikle yüksek maliyetli bir iştir.
İndekslenme Sorunları, Tarama Bütçesi ve Teknik Hataların Giderilmesi
Bir web sitesinin arama sonuçlarında yer alabilmesi için öncelikle Google botları tarafından taranması ve dizine eklenmesi (indekslenmesi) gerekir. Eğer bu temel süreçte engeller varsa, en kaliteli içerikler bile görünmez kalır. Teknik SEO analizinin önemli bir bölümü, bu süreci engelleyen sorunları tespit etmeye odaklanır. “Tarama bütçesi” (crawl budget), Google’ın bir siteyi taramak için ayırdığı kaynak ve zamanı ifade eder. Büyük ve karmaşık sitelerde, eğer site mimarisi verimsizse, Google botları bu bütçeyi önemsiz veya yinelenen sayfaları tarayarak boşa harcayabilir ve önemli sayfalara hiç ulaşamayabilir. Yönlendirme zincirleri (redirect chains), “soft 404” hataları (içeriği olmayan ancak “200 OK” durum kodu döndüren sayfalar) ve bozuk iç linkler gibi sorunlar, tarama bütçesini tüketen yaygın problemlerdir.
Bu hataların giderilmesi, site haritasının (sitemap) doğru yapılandırılması ve robots.txt
dosyasının stratejik olarak kullanılması, Google’ın siteyi daha verimli bir şekilde taramasını sağlar. Bu teknik onarım süreci, sitenin temel erişilebilirliğini sağladığı için SEO çalışmalarının ön koşuludur ve bu onarım için harcanacak zaman ve uzmanlık, projenin başlangıç fiyat teklifine yansıtılır. Bir sitenin taranamaması veya yanlış indekslenmesi, herhangi bir SEO çabasını anlamsız kılacağından, bu maliyet zorunlu bir yatırımdır.
Alan Adı Otoritesi, Yaşı ve Mevcut Backlink Profilinin Değerlemesi
Bir web sitesinin mevcut dijital varlığı, SEO stratejisinin başlangıç noktasını ve maliyetini belirleyen bir diğer önemli unsurdur. Bu durum, bir bireyin kredi geçmişine benzetilebilir. Temiz bir geçmişe ve yüksek bir kredi puanına sahip bir kişi, daha kolay ve uygun koşullarla kredi alabilirken; kötü bir geçmişe sahip veya hiç geçmişi olmayan bir kişi için süreç daha zorlu ve maliyetli olacaktır. Benzer şekilde, uzun süredir yayında olan, sektöründe tanınan ve zamanla doğal yollarla otoriter sitelerden backlinkler kazanmış bir alan adı (domain), yüksek bir “otorite puanına” sahiptir. Bu tür bir site, yeni yayınladığı içerikleri daha hızlı bir şekilde sıralamalara sokma eğilimindedir ve SEO çalışmaları için daha sağlam bir zemin sunar.
Diğer yandan, tamamen yeni bir alan adı, dijital dünyada hiçbir geçmişi ve otoritesi olmadığı için “sıfırdan” başlamak zorundadır. Bu, otorite inşa etmek için daha fazla zaman, içerik ve backlink yatırımı gerektirir, bu da doğrudan daha yüksek bir başlangıç maliyeti anlamına gelir. En kötü senaryo ise, geçmişte kalitesiz veya spam içerikli backlink stratejileri kullanmış ve belki de Google tarafından manuel bir işleme (ceza) maruz kalmış bir sitedir. Bu sitenin “kredi puanı” negatiftir.
Bu durumda, pozitif bir SEO çalışmasına başlamadan önce, mevcut zararlı backlinklerin tespit edilmesi, reddedilmesi (disavow) ve kaldırılması için kapsamlı ve maliyetli bir “temizlik” süreci gerekir. Bu “kredi onarım” süreci, projenin başlangıç maliyetini önemli ölçüde artırır, çünkü önce negatif durumun nötr hale getirilmesi, ardından pozitif inşa sürecine geçilmesi gerekir. Bu nedenle, bir sitenin geçmişi, gelecekteki otorite inşasının maliyetini ve hızını doğrudan etkileyen kritik bir faktördür.
4. Stratejik Bileşenlerin Maliyet Analizi: İçerik ve Backlink Yatırımının Değeri
Teknik temelleri sağlamlaştırılmış bir web sitesi için SEO sürecinin kalbini, iki temel ve sürekli yatırım gerektiren bileşen oluşturur: yüksek kaliteli içerik üretimi ve otoriter backlink kazanımı. Bu iki unsur, bir sitenin arama motorları nezdindeki alaka düzeyini, uzmanlığını ve güvenilirliğini inşa eden temel yapı taşlarıdır. Teknik SEO, motorun düzgün çalışmasını sağlarken; içerik, aracın yakıtı, backlinkler ise gidilecek yolu gösteren ve varış noktasına olan mesafeyi kısaltan tavsiye mektuplarıdır. Bu bölümde, bir SEO kampanyasının devam eden maliyetlerinin en büyük kısmını oluşturan bu iki stratejik bileşenin maliyet analizini yapacağız. İçerik stratejisinin kapsamından üretim maliyetlerine, backlink kalitesinin fiyat üzerindeki etkisinden farklı link inşası taktiklerinin bütçe gereksinimlerine kadar, bu yatırımların değerini ve maliyetini belirleyen faktörleri detaylı bir şekilde ele alacağız.
İçerik Stratejisinin Kapsamı ve Üretim Maliyetleri
İçerik, modern SEO’nun merkezinde yer alır. Google’ın temel amacı, kullanıcıların arama sorgularına en doğru, en kapsamlı ve en faydalı cevapları sunmaktır ve bu cevaplar içerik aracılığıyla sağlanır. Dolayısıyla, sürdürülebilir bir SEO başarısı için sürekli ve stratejik bir içerik üretimi kaçınılmazdır. İçerik üretiminin maliyeti ise, üretilen içeriğin kalitesi, derinliği ve gerektirdiği uzmanlık seviyesine göre büyük ölçüde değişiklik gösterir. Piyasada, kelime başına oldukça düşük ücretlerle içerik üreten hizmetler bulunsa da, bu tür içerikler genellikle yüzeysel, özgünlükten uzak ve SEO açısından yetersiz kalır.
Türkiye’deki fiyatlandırmalara bakıldığında, giriş seviyesi içerikler 100 kelime için 4-10 TL gibi rakamlara mal olabilirken, araştırma gerektiren, uzmanlık ve deneyimle yazılmış kaliteli içeriklerin maliyeti 100 kelime için 50 TL’yi aşabilmektedir. Kapsamlı bir içerik stratejisi, sadece blog yazılarından ibaret değildir; aynı zamanda kategori açıklamaları, hizmet sayfaları, sıkça sorulan sorular (SSS), vaka çalışmaları ve rehberler gibi farklı formatları da içerir. Uluslararası pazarda, kapsamlı bir içerik pazarlaması ve SEO stratejisinin aylık maliyeti 7.000 ila 15.000 dolar arasında değişebilirken , Türkiye’deki maliyetler daha düşük olsa da yine de bütçenin önemli bir kısmını oluşturur. Bu maliyet, sadece metnin yazılmasını değil; aynı zamanda anahtar kelime araştırması, rakip içerik analizi, içeriğin SEO’ya uygun şekilde yapılandırılması ve optimize edilmesi gibi uzmanlık gerektiren süreçleri de kapsar.
SEO Uyumlu İçerik Üretimi ve Optimizasyon Fiyatları
SEO uyumlu içerik üretimi, basit bir metin yazarlığı hizmetinden çok daha fazlasını ifade eder. Bu süreç, stratejik bir planlama ve titiz bir optimizasyon çalışması gerektirir ve bu da maliyeti doğrudan etkiler. Süreç, hedeflenen kitle ve anahtar kelimeler için derinlemesine bir araştırma ile başlar. Ardından, arama sonuçlarında halihazırda iyi performans gösteren rakip içerikler analiz edilerek, hangi konuların, alt başlıkların ve soru-cevap formatlarının kullanıcılar tarafından değerli bulunduğu anlaşılır. Yazım aşamasında, içeriğin sadece okunabilir ve bilgilendirici olması değil, aynı zamanda arama motorlarının anlayabileceği şekilde yapılandırılması da kritik öneme sahiptir.
Bu, anahtar kelimelerin metin içinde doğal bir şekilde dağıtılmasını, başlık etiketlerinin (H1, H2, H3) hiyerarşik bir düzende kullanılmasını, görsellerin optimize edilmesini ve ilgili diğer sayfalara stratejik iç linkler verilmesini içerir. Ayrıca, sayfa başlıklarının (title tags) ve meta açıklamalarının (meta descriptions) hem arama motorlarını hem de kullanıcıları tıklamaya teşvik edecek şekilde yazılması gerekir. Tüm bu optimizasyon adımları, özel bir uzmanlık ve zaman gerektirir. Bu nedenle, “SEO uyumlu içerik” için belirlenen fiyat, sadece kelime sayısına değil, aynı zamanda bu kapsamlı araştırma, strateji ve optimizasyon sürecine harcanan emeğe dayanır.
Uzmanlık Gerektiren (E-E-A-T) İçeriklerin Bütçeye Etkisi
Google, özellikle kullanıcıların sağlığını, finansal durumunu veya güvenliğini doğrudan etkileyebilecek konularda (YMYL – Your Money or Your Life) yayınlanan içeriklerin kalitesine son derece büyük bir önem verir. Bu tür hassas konularda, içeriğin doğruluğunu ve güvenilirliğini değerlendirmek için E-E-A-T (Experience, Expertise, Authoritativeness, Trustworthiness – Deneyim, Uzmanlık, Otorite, Güvenilirlik) adını verdiği bir dizi kalite yönergesini kullanır.
Finansal tavsiyeler, tıbbi bilgiler, hukuki danışmanlık gibi alanlarda içerik üreten web sitelerinin, bu kriterlere uyması sıralama alabilmeleri için bir zorunluluktur. E-E-A-T uyumlu içerik üretmek, genel bir içerik yazarının yapabileceğinden çok daha fazlasını gerektirir. Bu içeriklerin, konusunda gerçekten deneyimli ve uzman kişiler (örneğin bir doktor, avukat veya finans uzmanı) tarafından yazılması veya en azından denetlenmesi gerekir. Bu durum, içerik üretim maliyetini önemli ölçüde artırır, çünkü bu alandaki uzmanların zamanı ve bilgisi daha değerlidir. Bir konu uzmanının yazacağı veya onaylayacağı bir makalenin maliyeti, standart bir blog yazısına göre katbekat fazla olabilir. Ancak, YMYL kategorilerinde faaliyet gösteren işletmeler için bu bir tercih değil, bir gerekliliktir. Google’ın güvenilirlik sinyallerine verdiği bu önem, uzmanlık gerektiren içeriklerin SEO bütçesi içindeki payını ve stratejik önemini artırmaktadır.
Link İnşası (Backlink) Stratejileri ve Fiyat Aralıkları
Backlinkler, yani diğer web sitelerinden alınan bağlantılar, Google’ın bir sitenin otoritesini ve güvenilirliğini ölçmek için kullandığı en temel sinyallerden biri olmaya devam etmektedir. Her backlink, dijital dünyada bir “tavsiye oyu” olarak işlev görür. Ancak tüm oylar eşit değildir. Sektörünüzle ilgili, yüksek otoriteye sahip bir web sitesinden alınan tek bir backlink, yüzlerce kalitesiz ve alakasız siteden alınan linkten çok daha değerlidir. Bu nedenle, link inşası stratejilerinin maliyeti, hedeflenen linklerin kalitesiyle doğru orantılıdır.
Piyasada 4.000 TL – 8.000 TL gibi düşük fiyatlara binlerce backlink vaat eden paketler bulmak mümkündür. Ancak bu tür hizmetler, genellikle Google’ın yönergelerini ihlal eden, spam içerikli veya otomatikleştirilmiş yöntemler kullanır ve bu da sitenin cezalandırılmasına yol açabilir. Bu, “ucuz” bir yatırımın aslında çok pahalıya mal olabileceği bir durumdur. Profesyonel ve sürdürülebilir link inşası stratejileri ise çok daha maliyetlidir. Örneğin, başka bir sitede yayınlanmak üzere kaliteli bir makale yazarak elde edilen bir “guest post” backlinkinin maliyeti, sitenin otoritesine bağlı olarak 300 ila 600 dolar arasında değişebilir.
En değerli ve en maliyetli linkler ise genellikle “Dijital Halkla İlişkiler” (Digital PR) kampanyaları aracılığıyla elde edilir. Bu yöntemde, orijinal bir araştırma, anket veya infografik gibi haber değeri taşıyan bir içerik üretilir ve bu içeriğin saygın haber siteleri veya sektör lideri bloglar tarafından doğal olarak referans gösterilmesi hedeflenir. Bu yolla elde edilen tek bir linkin maliyeti 1.250 – 1.500 doları bulabilir. Bu fiyat aralıkları, link inşasının ne kadar kaynak ve uzmanlık gerektiren bir süreç olduğunu göstermektedir.
Backlink Kalitesi (DA/DR) ve Fiyat İlişkisi
Backlinklerin değerini ve dolayısıyla maliyetini ölçmek için sektörde yaygın olarak kullanılan metrikler, Ahrefs tarafından geliştirilen Domain Rating (DR) ve Moz tarafından geliştirilen Domain Authority (DA) puanlarıdır. Bu puanlar, 0’dan 100’e kadar bir ölçekte, bir alan adının backlink profilinin gücünü ve otoritesini temsil eder. Yüksek DA/DR puanına sahip bir web sitesi, arama motorları tarafından daha güvenilir ve otoriter olarak kabul edilir. Bu nedenle, böyle bir siteden alınan bir backlink, daha fazla “SEO değeri” veya “link suyu” (link juice) aktarır.
Link inşası hizmetlerinin fiyatlandırılması da genellikle bu metriklerle doğrudan ilişkilidir. Düşük DA/DR (örneğin 20-39) puanına sahip sitelerden alınan linklerin maliyeti daha düşükken (örneğin link başına 300-350 dolar), DA/DR 70 ve üzeri gibi çok yüksek otoriteye sahip sitelerden link almanın maliyeti 600 doları ve üzerine çıkabilir. Bu fiyatlandırma mantığı, bir backlink satın alırken aslında o sitenin birikmiş otoritesinin ve güvenilirliğinin bir parçasını “kiraladığınız” gerçeğine dayanır. SEO fiyatları belirlenirken, hedeflenen sıralamalar için ne kadar otoriteye ihtiyaç duyulduğu analiz edilir ve bu otoriteyi inşa etmek için gereken yüksek kaliteli backlinklerin tahmini maliyeti bütçeye yansıtılır. Bu nedenle, bir backlinkin fiyatı, sadece bir bağlantıdan ibaret değil, aynı zamanda o bağlantının temsil ettiği otoritenin bir ölçüsüdür.
Farklı Link İnşası Taktiklerinin (Guest Post, Dijital PR) Maliyet Karşılaştırması
Link inşası, tek bir yöntemden ibaret değildir; farklı hedeflere ve bütçelere yönelik çeşitli taktikler içerir. Bu taktiklerin maliyetleri, gerektirdikleri çaba, uzmanlık ve kaynaklara göre önemli ölçüde farklılık gösterir. En yaygın taktiklerden biri olan “Guest Posting” (Misafir Yazarlık), başka bir web sitesi için özgün ve değerli bir içerik hazırlayarak karşılığında o içerikten kendi sitenize bir backlink almayı içerir. Bu yöntemin maliyeti, içeriğin yazılması için harcanan zaman ve emeğin yanı sıra, linki yayınlayacak sitenin talep edebileceği yayın ücretini de kapsar. Ortalama bir guest post linkinin maliyeti 300-600 dolar arasında değişebilir. “Dijital Halkla İlişkiler” (Digital PR) ise daha karmaşık ve maliyetli bir stratejidir.
Bu yaklaşımda amaç, haber değeri taşıyan, orijinal ve paylaşılmaya değer içerik varlıkları (örneğin sektör raporları, anket sonuçları, interaktif araçlar) oluşturmaktır. Bu içerikler daha sonra gazetecilere, blogger’lara ve sektördeki etki sahibi kişilere sunularak, onların bu içeriği kendi yayınlarında referans göstermeleri ve dolayısıyla doğal backlinkler vermeleri hedeflenir. Dijital PR, en yüksek kalitede ve en otoriter linkleri kazandırma potansiyeline sahiptir, ancak içerik üretimi ve medya ilişkileri yönetimi gibi süreçler nedeniyle maliyeti de en yüksek olan taktiktir. Bu yolla elde edilen tek bir linkin maliyeti 1.250-1.500 doları bulabilir. Bu iki temel strateji, link inşasında kalite ve maliyet arasındaki ilişkiyi net bir şekilde ortaya koyar: Daha yüksek otorite ve güvenilirlik sağlayan linkler, her zaman daha fazla stratejik çaba ve finansal yatırım gerektirir.
5. Doğru SEO Yatırımını Yapmak: Bütçe Planlaması ve Ajans Seçimi
SEO yatırımının başarısı, sadece doğru stratejiyi belirlemekle değil, aynı zamanda doğru ortağı seçmek ve bütçeyi akıllıca planlamakla da yakından ilgilidir. Piyasada çok çeşitli fiyat teklifleri ve hizmet vaatleri bulunurken, işletmelerin bu teklifleri nasıl değerlendireceğini bilmesi, yatırımın geri dönüşünü (ROI) en üst düzeye çıkarmak için hayati önem taşır. Bu son bölümde, farklı SEO ajanslarından alınan fiyat tekliflerini karşılaştırırken dikkat edilmesi gereken kritik noktaları, “ucuz” olarak pazarlanan hizmetlerin aslında ne gibi gizli maliyetler ve riskler barındırdığını ve işletmelerin kendi hedeflerine uygun stratejik bir bütçeyi nasıl oluşturabileceğini ele alacağız. Bu süreç, bir harcama yapmaktan çok, işletmenin dijital geleceğine yönelik bilinçli bir yatırım kararı verme sürecidir. Bu bağlamda, Promedyanet gibi uzman firmaların, özellikle Kocaeli ve çevresindeki işletmelere sunduğu veri odaklı ve hedefe yönelik yaklaşımın önemi vurgulanacaktır.
Fiyat Tekliflerini Karşılaştırırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Farklı SEO ajanslarından veya uzmanlarından alınan fiyat tekliflerini değerlendirirken, kararı sadece en düşük fiyata göre vermek, yapılabilecek en büyük hatalardan biridir. Doğru bir karşılaştırma yapabilmek için “elma ile elmayı” kıyaslamak gerekir. Bu da, tekliflerin içeriğini, vaat edilen stratejinin derinliğini ve hizmeti sunacak olan ekibin yetkinliğini dikkatle incelemeyi gerektirir. İlk olarak, teklifin ne kadar özelleştirilmiş olduğuna bakılmalıdır. Profesyonel bir ajans, teklif sunmadan önce işletmenizin web sitesini, sektörünü ve rakiplerini analiz eder ve buna göre özelleştirilmiş bir strateji sunar.
Genel geçer, “paket” çözümler sunan teklifler genellikle yüzeysel bir yaklaşımın işaretidir. İkinci olarak, ajansın deneyimi, referansları ve daha önce yürüttüğü projelere ilişkin vaka çalışmaları (case studies) incelenmelidir. Başarı, somut verilerle kanıtlanmalıdır.
Üçüncü olarak, şeffaflık ve iletişim kritik öneme sahiptir. Teklif, hangi çalışmaların yapılacağını, başarının hangi metriklerle (KPI) ölçüleceğini ve raporlamanın hangi sıklıkta ve formatta yapılacağını net bir şekilde belirtmelidir. Belirsiz vaatler veya “garantili birinci sıra” gibi gerçekçi olmayan iddialar içeren tekliflerden kaçınılmalıdır. Sonuç olarak amaç, en ucuz hizmeti bulmak değil, işletmenin hedeflerine ulaşmasını sağlayacak en yüksek değeri sunan stratejik ortağı seçmektir.
Ucuz SEO Hizmetlerinin Gizli Maliyetleri ve Riskleri
SEO pazarında sunulan “ucuz” hizmetler, genellikle kısa vadede cazip görünse de uzun vadede işletmeler için çok daha büyük maliyetlere ve risklere yol açabilir. Düşük fiyat teklifleri, genellikle hizmet kalitesinden, stratejik derinlikten ve etik çalışma prensiplerinden ödün verildiği anlamına gelir. Bu tür hizmetlerin en büyük riski, Google’ın web yöneticisi yönergelerini ihlal eden “black-hat” SEO taktiklerinin kullanılmasıdır. Örneğin, otomatik programlarla binlerce kalitesiz backlink oluşturmak veya anahtar kelimeleri metin içinde anlamsızca tekrarlamak gibi yöntemler, sitenin Google tarafından spam olarak algılanmasına ve ciddi cezalar almasına neden olabilir.
Bir web sitesinin Google’dan ceza alması, organik trafikte ani ve yıkıcı bir düşüşe, hatta sitenin arama sonuçlarından tamamen kaldırılmasına (de-indexing) yol açabilir. Böyle bir durumda, başlangıçta “ucuz” hizmet için ödenen bedelin katbekat fazlası, cezayı kaldırmak, sitenin itibarını temizlemek ve kaybedilen sıralamaları yeniden kazanmak için harcanmak zorunda kalınır. Bu, “SEO teknik borcu” olarak adlandırılabilir; bugün alınan ucuz bir hizmet, yarın ödenmesi gereken çok daha büyük bir borç yaratır. Ayrıca, ucuz hizmetler genellikle kapsamlı rakip analizi, derinlemesine teknik denetim ve kaliteli içerik üretimi gibi maliyetli ama kritik süreçleri atlarlar. Bu da yapılan çalışmaların etkisiz kalmasına ve yatırımın tamamen boşa gitmesine neden olur. Dolayısıyla, SEO’da düşük fiyat genellikle düşük kalite, yüksek risk ve nihayetinde daha yüksek bir toplam maliyet anlamına gelir.
Promedyanet ile Kocaeli İşletmeleri İçin Stratejik Bütçe Planlaması
Bu makale boyunca incelendiği üzere, SEO fiyatları nasıl belirlenir sorusunun yanıtı, işletmenin hedefleri, pazarın rekabeti ve dijital varlıklarının mevcut durumu gibi birçok değişkene bağlıdır. Bu, bir SEO bütçesi belirlemenin, basit bir satın alma kararından ziyade, stratejik bir iş planlaması süreci olduğu anlamına gelir. Bu noktada, Promedyanet gibi veri odaklı ve şeffaf bir yaklaşıma sahip uzman ajanslarla çalışmak, özellikle Kocaeli gibi dinamik pazarlarda faaliyet gösteren işletmeler için kritik bir fark yaratır.
Doğru bir bütçe planlaması, öncelikle işletmenin hedeflerini netleştirmekle başlar: Amaç marka bilinirliğini artırmak mı, potansiyel müşteri sayısını çoğaltmak mı, yoksa doğrudan e-ticaret satışlarını yükseltmek mi? Her bir hedefin gerektirdiği strateji ve dolayısıyla yatırım seviyesi farklıdır. Promedyanet, bu süreçte işletmelere özel bir yol haritası sunar. Kapsamlı bir ön analizle web sitesinin teknik sağlığını, sektördeki rekabet düzeyini ve büyüme fırsatlarını belirler.
Bu analize dayanarak, sadece bir fiyat teklifi değil, aynı zamanda ölçülebilir hedeflere (KPI) dayalı, yatırımın geri dönüşünü (ROI) önceliklendiren özel bir strateji önerisi sunar. Bu yaklaşım, işletmelerin bütçelerini en verimli şekilde kullanmalarını ve SEO’yu bir maliyet merkezi olarak değil, sürdürülebilir büyüme sağlayan bir yatırım motoru olarak konumlandırmalarını sağlar. Dijital dünyada başarıya ulaşmak için doğru stratejiyi ve doğru ortağı seçmek esastır. Promedyanet, Kocaeli ve Türkiye’deki işletmelere, dijital büyüme hedeflerine ulaşmaları için gereken uzmanlığı ve stratejik rehberliği sunmaya hazırdır.